Son dönemde artan jeopolitik gerilimler ve çatışmalar, dünya genelinde büyük bir endişe kaynağı haline gelmişken, ABD basınında dikkat çekici bir analiz ortaya çıktı. Bu analizde, İsrail ile İran arasındaki savaşın, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın en yakın dostları tarafından yönlendirilen çıkar gruplarının lehine döndüğü iddia ediliyor. Ülkeler arasındaki uzun süredir devam eden ilişkiler ve düşmanlıklar göz önüne alındığında, bu durumun ortaya çıkışı birçok insan için şaşırtıcı oldu.
Donald Trump, başkanlığı döneminde özellikle Ortadoğu'daki politikalarıyla dikkat çekti. Bu dönemde üst düzey danışmanları ve iş insanları, özellikle İsrail'e olan destekleriyle biliniyor. Trump'ın hem seçim kampanyalarında hem de başkanlık süresince bu dostluk ilişkilerinin, bölgedeki savaşın dinamiklerini nasıl etkilediği, ekspertler tarafından dikkatle inceleniyor. ABD basını, bu dostların, hem ekonomik çıkarlar hem de siyasi otorite sağlama adına kimin yanında durduğunu sorguluyor.
İsrail ve İran arasındaki gerilim, yıllardır süregelen bir husumetin ürünü. Her iki ülke de birbirlerini bölgesel bir tehdit olarak görmekte ve bu durum, zaman zaman silahlı çatışmalara dönüşmektedir. Ancak, Trump döneminde bu çatışmanın daha da derinleştiği ve belirli güç odaklarının birer piyon olarak kullanıldığı iddiaları gündeme gelmektedir. Bu iddialar, her iki ülke arasındaki mücadelenin sadece askeri bir çatışma değil, aynı zamanda uluslararası politikada etki sağlama mücadelesi olduğunu ortaya koyuyor.
Washington merkezli düşünce kuruluşları, Trump'ın dostlarının bu çatışmadan nasıl faydalandığını detaylandırarak, belirli ekonomik ve askeri yatırımların savaştan nasıl beslenebileceğine dair hipotezler sunuyor. Bu bağlamda, Trump’ın Beyaz Saray’daki ekibinin, İsrail’in güvenliğini artırma vaadiyle bu savaşa nasıl yön verdikleri üzerine tartışmalar baş göstermekte. Özellikle savunma sanayiinde etkili olan bazı Amerikan şirketlerinin, bu savaşın çıkması ve sürmesi için gerekli politikaların ardında olduğu düşünülüyor.
ABD basını, bu dostların, sadece ekonomik çıkarlarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini değiştirme arzusu içinde olduklarını vurguluyor. Bu durum, Trump’ın politikalarının sonuçlarını ve mirasını tartışan birçok analisti harekete geçirdi. Hatta bazı uzmanlar, bu dostlarla birlikte ilerleyen aktörlerin, Ortadoğu’daki güç dengesini kendi lehlerine değiştirme peşinde olduğunu kaydediyor.
Sonuç olarak, ABD basınında yer alan bu analiz, sadece bir çatışmanın değil, aynı zamanda o çatışmanın beklenmedik kazananlarının da hikayesini sunuyor. Trump’ın en yakın dostlarının, İsrail-İran savaşını nasıl şekillendirdiği ve bu süreçte hangi çıkarların peşinde koştuğu soruları, hala daha aydınlatılmayı bekliyor. Bu durum, gelecekteki çatışma senaryolarının nasıl şekilleneceği konusunda da önemli ipuçları barındırıyor.