Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa'da 2024 yılında gerçekleşen kızamık vakalarının hızla arttığına dair uyarılarda bulundu. 27 yıl aradan sonra en yüksek vaka sayısına ulaşan kıta, sağlık uzmanlarını ve halk sağlığı yetkililerini endişelendirmekte. Kızamık, son derece bulaşıcı bir hastalık olması nedeniyle, toplum sağlığı için büyük tehdit oluşturuyor. DSÖ, bu durumun, aşılama oranlarının düşmesi ve yanlış bilgilendirmenin artışıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtiyor.
Kızamık, virüs kaynaklı bir enfeksiyon hastalığıdır ve genellikle yüksek ateş, burun akıntısı, öksürük ve döküntü ile kendini gösterir. Virüs, son derece bulaşıcıdır ve hasta birinin bulunduğu bir ortamda bulunmak, aşılanmamış kişilerin hastalığı kapma riskini önemli ölçüde artırır. 2019 yılında, dünya genelinde aşılanmamış bireylerdeki artış, kızamık vakalarının tırmanmasına yol açmıştı. Sağlık uzmanları, bu durumu 'aşı tereddütü' olarak tanımlıyor: Aşılara karşı duyulan şüphe, ailelerin çocuklarını aşılatmaktan çekinmelerine neden oluyor. Avrupa'da bu durum, toplum sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Salgın hastalıkların geri dönüşü, özellikle son yıllarda COVID-19 pandemisinin ardından daha fazla dikkat çekti. İnsanların sağlık hizmetlerine ve aşılara erişimi, pandemi sürecinde olumsuz etkilenmiş ve bu durum, kızamık gibi önlenebilir hastalıkların artış göstermesine yol açmıştır. 2024 itibarıyla, DSÖ'nün raporuna göre, Avrupa'daki birçok ülkede aşılama oranları hedeflenen seviyelerin altında kalmış durumda. Özellikle, aşıların uygulanmadığı bölgelerde, kızamık gibi bulaşıcı hastalıkların yayılması kaçınılmaz hale geliyor. Uzmanlar, 'Aşılamada yaşanan bu düşüş, toplum bağışıklığına ciddi zararlar verirken, hastalıkların geri dönmesine neden olmakta' uyarısında bulunuyor.
DSÖ, Avrupa çapında ülkeleri aşılama kampanyalarını artırmaya ve halkı bilgilendirmeye çağırıyor. Toplumda aşıların önemi konusunda farkındalık oluşturmanın yanı sıra, çocukluk çağı aşılarının güncellenmesi ve doğru bilginin yayılması gerekiyor. Aşılama oranlarını artırmak, sadece bireyleri değil, tüm toplumu korunacak hale getirmek açısından hayati bir önem taşıyor.
Sonuç olarak, Avrupa'da kızamık vakalarının artışı, sağlık sistemleri için ciddi bir sınav niteliği taşıyor. Aşılanma oranlarının yükseltilmesi ve halk sağlığına yönelik bilinçlendirme faaliyetlerinin artırılması, bu tehditin üstesinden gelinmesi adına kritik adımlar olacaktır. 2024 yılı, sağlığımızı korumak adına atılacak adımların ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.