İran Cumhurbaşkanı İbrahim Raisi, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarının belirsizliğini eleştirerek, "Hangi söylediğine inanmalıyız?" ifadelerini kullandı. Raisi, Trump’ın yönetimi sırasında sık sık değişen açıklamalarının uluslararası ilişkilerde yarattığı karmaşayı vurguladı. Bu açıklamalar, özellikle İran'a yönelik yeniden uygulanan yaptırımlar ve nükleer müzakerelerin olumsuz etkilenmesi bağlamında büyük önem taşıyor. Raisi, Trump’ın ABD'nin dünya üzerindeki siyasi etkisini sorguladı ve İran'ın bu tür belirsizliklerden nasıl etkilendiğini anlattı.

Trump'ın Belirsiz Politikaları ve İran'a Yansıması

Trump, 2016’da başkanlık kampanyasında İran'la olan nükleer anlaşmayı sert bir dille eleştirmişti. 2018 yılında tarihin en büyük yaptırımlarını uygulamak üzere anlaşmadan çekilmesi, İran ekonomisini derin bir krize sürükledi. Raisi, özellikle Trump’ın sürekli olarak aynı konuda çelişkili açıklamalar yapmasının, hem İran hem de dünya kamuoyu için büyük bir kafa karışıklığı yarattığını belirtti. Trump’ın 2020’deki yeniden seçim kampanyasında, daha önce aldıklarını düşündüğü sert tutumları değiştiren mesajlar vermesi ise uluslararası ilişkilerde daha fazla belirsizliğe neden oldu.

İran Cumhurbaşkanı, "Trump'ın sözleri, kendi siyasi çıkarları doğrultusunda sürekli değişiyor. Bir gün İran’la olan ilişkilerini normalleştirmekten bahsederken, diğer gün yaptırımları sürdürmekte kararlı olduğunu belirtmesi, ciddiyetsizliğin bir göstergesidir," dedi. Raisi, Trump’ın gerçek niyetinin ne olduğu konusundaki belirsizliklerin, ABD’nin dünya politikalarındaki itibarını zedelediğine inandığını ifade etti.

Ülkeler Arası İlişkilerde Sonuçları Belli Olmayan Oyunculuk

Trump’ın politikalarının sadece İran ile değil, diğer birçok ülke ile olan ilişkilerini de derinden etkilediğini söyleyen Raisi, "Bir ülkenin liderinin tutarsızlıkları, o ülkenin uluslararası ilişkilerindeki güvenilirliğini zedeler. Diğer ülkeler, bu tür belirsizliklerle kararlar alırken içten içe düşündükleri soruları dile getirmekten çekinmiyorlar," açıklamasında bulundu. Raisi, dünya genelinde liderlerin tutarlı ve güvenilir olması gerektiğini, aksi takdirde istikrarsızlığın kaçınılmaz olacağını belirtti.

Raisi’nin bu açıklamaları, Trump’ın geçmişte yapmış olduğu sert eleştirilerin ve sıklıkla değişen tutumlarının altını bir kez daha çizmiş oldu. İran, dengesiz dış politika tutumlarından dolayı yalnızca Amerika'nın değil, diğer dünya güçlerinin de davranışlarını etkileyen bir figür olmayı sürdürüyor. Trump'ın yönetiminin sona ermesi sonrası Biden yönetimiyle geliştirmeye çalıştığı ilişkilere de bu belirsizliklerin gölgesi düştü; İran, ABD'nin yeniden anlaşmaya dönmesini beklerken karşılaştığı tutarsızlıklar, müzakerelerde ilerlemeyi zorlaştırıyor.

Sonuç itibarıyla, İran Cumhurbaşkanı Raisi’nin Trump’a sorduğu "Hangi söylediğine inanmalıyız?" sorusu, sadece iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere değil, global siyasetteki belirsizliklere de işaret ediyor. Gelecek süreç, bu belirsizliklerin nasıl aşılacağını ve yeni bir güven ortamının nasıl oluşturulacağını gösterecek.