İran Dışişleri Bakanlığı, iki ülke arasındaki ilişkileri yeniden gözden geçirmek ve nükleer anlaşmayı canlandırmak amacıyla ABD ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ikinci turunun Roma'da yapılacağını duyurdu. Bu gelişme, dünya genelinde dikkatle izlenirken, özellikle Orta Doğu'daki diplomatik dinamiklerin nasıl şekilleneceği konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İlk tur görüşmelerinin üretken geçtiği ileri sürülürken, tarafların anlaşmazlıkların çözümünde ilerleme kaydetmesi bekleniyor.
ABD ve İran arasındaki ilişkiler, 1979 yılında gerçekleşen İran Devrimi sonrasında büyük bir gerilime dönüşmüştü. Özellikle nükleer program nedeniyle artan endişeler, 2015 yılında imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) anlaşmasıyla bir nebze olsun hafifledi. Ancak 2018 yılında ABD'nin tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesiyle birlikte ilişkiler tekrar gerildi. Son dönemde iki ülke arasındaki gerilimin azalması, diplomatik açılımlar ve karşılıklı tavizler ile mümkün hale geldi. Roma'daki görüşmelerin, bu gerilimi azaltmak ve işbirliğine zemin oluşturmak açısından kritik bir öneme sahip olduğu ifade ediliyor.
Görüşmelerde ele alınması beklenen konular arasında nükleer programın kapsamı, yaptırımlar ve bölgesel güvenlik bulunuyor. İran, nükleer faaliyetlerini şeffaf bir şekilde yürütmekte kararlı olduğunu belirtirken, ABD ise İran'ın bölgedeki etkisini sınırlamak üzerine stratejilerini şekillendirmekte. Tarafların, bu kritik toplantılarda ortak bir zemin bulup bulamayacağına dair beklentiler ise karışık. Uzmanlar, iki ülkenin bu konuda yapıcı diyalog geliştirmesinin hem Orta Doğu’daki çatışmaları azaltacağına hem de global güvenliği artıracağına inanıyor.
Roma'daki görüşmelerin başlama tarihi ve tarafların üst düzey temsilcileriyle nasıl bir strateji ile katılacakları da merakla bekleniyor. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdollahian ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın katılımıyla gerçekleşecek toplantıların, iki ülke ilişkilerinin geleceği açısından belirleyici olacağı düşünülüyor.
Sonuç olarak, uluslararası kamuoyunun dikkatle izlediği bu görüşmelerin, sadece İran ve ABD değil, dünya genelindeki siyasi iklim üzerinde de derin etkiler yaratması muhtemel. Diplomatik çabaların sonuç verip vermeyeceği ise ilerleyen günlerde netlik kazanacak. Bu kapsamda, Roma'daki görüşmelerin sonuçları, Orta Doğu’daki barış ve istikrar için umulması gereken yeni bir kapı aralayabilir.