19 Şubat 1921 tarihi, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolü olan İstiklal Marşı'nın kabul edildiği gün olarak tarihe geçmiştir. 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından resmen kabul edilen bu marş, Türk milletinin azim ve kararlılığını simgelerken, aynı zamanda ulusal duyguları da pekiştiren bir eser olmuştur. İstiklal Marşı, sıradan bir marştan çok daha öte; milli birlik ve beraberlik simgesi olarak günümüzde de önemini korumaktadır.
İstiklal Marşı'nın yazılış hikayesi, Kurtuluş Savaşı'nın yoğun günlerine dayanır. Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin verildiği dönemde, Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı bu eser, savaşın verdiği zor koşullar altında halkın moral bulmasına ve coşku duymasına büyük katkı sağlamıştır. Marşın yazılış süreci, Türk milletinin azim ve inancını pekiştiren bir destandır. Akif, marşın yazılmasında vatan sevgisini, bağımsızlık arzusunu ve ulusal kimliği güçlü bir şekilde ifade etmiş, bu nedenle İstiklal Marşı, sadece bir marş değil, aynı zamanda bir milli şiir olarak kabul edilmiştir.
104 yıl sonra hala Türk milletinin kalbinde önemli bir yerine sahip olan İstiklal Marşı, yalnızca tarihsel bir miras değil, aynı zamanda günümüzdeki değerlerin de bir yansımasıdır. İstiklal Marşı'nın anlamı ve önemi yalnızca bağımsızlık mücadelesi ile sınırlı değildir; bugün de demokrasi, özgürlük ve ulusal kimlik gibi kavramların savunucusu olarak gündemde kalmaya devam etmektedir. Her yıl 12 Mart, İstiklal Marşı'nın kabul günü olarak kutlanmakta, bu vesileyle genç nesillere milli bilincin aşılanmasına yönelik etkinlikler düzenlenmektedir. Bu özel gün, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık tutkusu ve kararlılığını bir kez daha hatırlatmaktadır.
İstiklal Marşı'nın sözlerine bakıldığında, onun bir çağrışım gücü olduğu hemen fark edilir. Marşın milli ruhu pekiştiren dizeleri, Türkiye'nin her köşesinde, her kalpte yankı bulmakta; geleceğe yönelik umut ve heyecanı canlı tutmaktadır. Bugün, İstiklal Marşı'nın önemini anlamak ve yaşatmak, her Türk vatandaşının görevi olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, her yıl 12 Mart'ta, bu kutlu marşı saygı ve gurur içinde anmak, Türkiye için bir onur meselesidir.
Sonuç olarak, İstiklal Marşı'nın kabulünün üzerinden geçen 104 yıl, yalnızca geçmişe bir bakış değil, aynı zamanda milletimizin geleceğine yönelik umut dolu bir çağrıdır. Bu anlamlı tarihin önemi, her Türk bireyinin kalbinde yaşatması gereken bir hazine olarak varlığını sürdürmektedir. İstiklal Marşı, bağımsızlık, özgürlük ve onur mücadelesinin simgesi olarak daima hafızalarda kalacaktır.