Kahramanmaraş, Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan tarihi ve kültürel zenginliklere sahip bir il. Ancak, son zamanlarda yaşanan doğal afetler nedeniyle sık sık gündeme geliyor. 12 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, bölge halkını alarma geçirdi. Can ve mal kaybı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmamışken, depremin etkileri ve ardından yaşanan gelişmeler bölgede önemli bir tartışma konusu haline geldi.
Depremin büyüklüğü, Türkiye'nin deprem kuşağında yer alan Kahramanmaraş'ta oldukça dikkat çekici bir olay. 12 Ekim sabah saat 09:15’te hissedilen sarsıntılar, çevre illerde de hafifçe hissedildi. Deprem anında panik içinde evlerinden çıkan vatandaşlar, kısa süreli bir kaygı ve belirsizlik yaşadı. Söğütlü Mahallesi civarında meydana gelen sarsıntı sonrası halkın sosyal medyadaki tepkileri ise dikkat çekiciydi. Çeşitli paylaşımlarla, depremin etkileriyle ilgili duygularını dile getiren vatandaşlar, yaşanan anı paylaşarak benzer deneyimler yaşadıklarını gösterdiler.
Ayrıca, deprem sonrası yerel yönetim ve resmi kurumların bu tür olaylara karşı almış olduğu tedbirlerin ne denli yeterli olduğu da sorgulanmaya başlandı. Uzun zamandır sürdürülen hazırlık çalışmalarına rağmen, bu tür doğal afetlerin ne zaman ve nerede meydana geleceği tahmin edilebildiği için, her an tetikte olunması gerektiği vurgulandı. Gelişmiş ülkelerde bu tür önlemler ve altyapılarla ilgili daha fazla yatırım yapıldığına dair örnekler, Kahramanmaraş halkı arasında da tartışmalara neden oldu.
4,1 büyüklüğündeki deprem, her ne kadar büyük bir yıkıma neden olmamış gibi görünse de, psikolojik etkileri ve toplumsal kaygıları göz ardı edilmemelidir. Uzmanlar, depremin meydana geldiği noktanın üst düzey risk faktörlerine sahip olduğunu ve büyüklük olarak düşük olsa bile, kaygı düzeyinin yüksek olduğunu ifade ettiler. Depremin ardından başlatılan hasar tespit çalışmalarının ilerlemesi bekleniyor. Yıkımla sonuçlanan olayların yaşandığı durumlarda vatandaşların nasıl bir yol izlemesi gerektiği hakkında bilgilendirmeler sürüyor.
Kahramanmaraş'ta son yıllarda yaşanan diğer doğal afetler, depremin etkilerini daha da ağırlaştırabilir. Özellikle, bu tür olayların insanlar üzerindeki uzun vadeli psikolojik etkileri göz ardı edilmemeli; gerekli destekler sağlanmalı ve halk bilinçlendirilmelidir. Geçmişte meydana gelen büyük depremlerin ardından yaşanan travmalar, bu gibi durumlar için önemli bir ders niteliği taşımakta.
Yerel yönetim, devletin ilgili birimleri ve sivil toplum kuruluşları, deprem sonrası olaylara ilişkin bilgi ve destek ağı oluşturma adına çalışmalarını hızlandırmalı. Ayrıca, grup toplantıları, bilgilendirme seansları ve afet yönetimi konularında eğitim programları ile toplumun bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Kahramanmaraş halkı, bu tür olaylara karşı dayanıklı olabilmek için güçlü bir toplumsal bağ ve dayanışma kültürü geliştirmelidir.
Sonuç olarak, Kahramanmaraş'ta gerçekleşen 4,1 büyüklüğündeki depremin getirdiği kaygılar, her ne kadar kısa sürede yatışmaya başlasa da, hazırlıklı olmanın önemine ve toplumun bu tür olaylara karşı dayanıklılığının artırılmasına dair önemli bir hatırlatıcı olarak kalacaktır. Yerel yönetimlerin dikkatli adımlar atması, toplumsal bilincin artırılması ve afetlere karşı önleyici tedbirlerin alınması, gelecekte yaşanabilecek felaketlerin etkilerini minimize etmede büyük rol oynayacaktır. Unutulmamalıdır ki, her deprem, bir tesadüf değildir ve her an tetikte olmak her bireyin sorumluluğunda!’