Kartalkaya'da yaşanan bir kaza, bir ailenin hayatını karartırken, mağdur kalan Doğan, yaşadığı trajediyi ve kayıplarını unutmadı. Kış turizminin popüler merkezi olan Kartalkaya'da, geçtiğimiz günlerde meydana gelen bu elim olay, hem bölge halkını hem de Türkiye genelini derinden üzdü. Doğan, ailesini kaybettikten sonra yaşadığı süreci ve adalet arayışını etraflıca dile getirdi. "Emsal karar çıkmalı" diyerek benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için hukukun bir an önce işlemesi gerektiğini vurguladı.
Kartalkaya'daki kaza, kış sezonunda kalabalık bir dönem olan Aralık ayının ortalarında meydana geldi. Doğan, o gün. ailenin mutlulukla kaymayı planladıkları bir gün olarak hatırlıyor. Ancak, bir anlık dikkatsizlik sonucu meydana gelen kazada, ailesi trajik bir şekilde hayatını kaybetti. Doğan, “Kayıplarımın acısını kelimelerle anlatamam. Her şey bir anda oldu. Hayallerim ve sevdiklerim elimden alındı” diyerek hislerini aktarıyor. Kazanın detayları ise henüz tam olarak aydınlatılmadı; bu durum, hem Doğan hem de benzer durumlarla karşılaşan diğer aileler için büyük bir belirsizlik yaratıyor.
Yaşadığı kaybın ardından Doğan, adalet arayışını sürdürmekte kararlı. Olayın üzerinden zaman geçmesine rağmen, hukuki süreçlerin yavaş işlediğini belirtiyor. "Bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için emsal niteliğinde bir karar çıkmalı. Benim durumumda olan başka aileler olabileceğini unutmamalıyız,” diyen Doğan, adaletin bir an önce tecelli etmesi gerektiğini ifade ediyor. Türkiye’de kış sporları konusunda güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığına dair tartışmalar da alevlenmiş durumda. Doğan, bu konuda yetkililere önemli görevler düştüğünü, kazaların önlenmesi için daha sıkı denetimlerin gerekli olduğunu vurguladığı gibi, herkesin bu konudaki sorumluluklarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğine inanıyor.
Doğan, aynı zamanda sosyal medya ve vatandaşlık bilinci hakkında da farkındalık oluşturmak hedefinde. Kendisi için bu kazanın bir dönüm noktası olduğu kadar, toplum için de bir uyanış unsuru olmasını istiyor. “Bu tarz felaketlerin önüne geçebilmek için hepimizin üzerinde düşen sorumluluklar var” diyen Doğan, yaşanan olayların unutulmaması gerektiğinin altını çiziyor. Ayrıca, bu tür kazaların nasıl önlenebileceğine dair kamuoyunda bir tartışma alanı açmayı umduğunu belirtti.
Toplumun her kesimini ilgilendiren bu mesele, yalnızca Doğan’ın değil, aynı zamanda tüm kış sporu tutkunlarının ve ailelerinin dikkatini çekmekte. Kazalardaki artışa karşı duyulan endişe, güvenli kış sporları uygulamalarının ve yapılan denetimlerin önemini daha da artırıyor. Kış sporları alanında sadece heyecan değil, aynı zamanda güvenliğin de ön planda tutulması gerekiyor. Doğan, “Kimse benim yaşadıklarımı yaşamasın. Dilerim bu olay, değişim için bir başlangıç olur” diyerek yaşadığı trajedinin derin anlamını bir kez daha ifade etti.
Sonuç olarak, Doğan’ın yaşadığı kaza sonrası adalet arayışları, sadece kişisel bir hikaye değil. Bu, aynı zamanda Türkiye’de kış sporları güvenliği hakkında önemli bir tartışmanın başlangıcını temsil ediyor. Tüm bu yaşananların ışığında, yetkililere düşen görevler ve toplumun bilinçlenmesi gereken noktalar bir kez daha gözler önüne seriliyor. Gelecek kuşakların güvenli bir şekilde kış tatili geçirebilmesi için, Doğan gibi bireylerin seslerinin daha fazla duyulması ve gerekli tedbirlerin alınması şart. Kazayla ilgili resmi incelemelerin bir an önce sonuçlanması ve benzer olayların yaşanmaması için emsal bir karar çıkması hayal edilmekte ve talep edilmektedir. Bu durum, sadece Doğan’ın değil, tüm toplumun ortak ihtiyacı ve beklentisi haline gelmiştir.